Oyunlarımız
İlçemiz merkez ve köylerinde genelde düğünlerde gençler tarafından sergilenen birçok yöresel oyun bulunmaktadır. Bu oyunların büyük bir kısmı zaman içerisinde unutulmaya yüz tutmuş ve kültür sahnesinden çekilmiştir.
PEKMEZ OYUNU
Oyunun belli bir ritim özelliği vardır. Oyun şu şekilde oynanır: Sağ ayakla başlar üçlü yürüme yapılarak sağ sol sağ sol ayak yere vurulur, vurulduktan sonra yukarı çekilir ve yere sağ ayağının yanına koyar, sağ ayak yukarı çekilerek yanlara iki kez sol yana ve bir kez sağ yana vurulur. Oyun hareketi aynı şekilde devam eder eller omuz uç göğüs kısmına kadar çekilir, sıra halinde ve beşten fazla kişi oluşana kadar devam eder. Bir nevi üçayak gibidir. Bu oyun genelde Pınarbaşı- Sarız İlçe ve Köylerinde oynanır.
EMİNE
Canlı ve hızlı bir oyundur. Bu oyun kadın ve erkek karışık olarak davul zurna eşliğinde oynanır. Elleri kavrayarak üçlü yürümelerle çift sol çift sağ ve zıplama hareketleri yapılarak davul zurna havası hızlandıkça kollar açılarak omuzlara atılır, aynı hareketler hızlı bir şekilde devam eder ve komutla biter. Pınarbaşı İlçe ve köylerinde oynanır.
KIYILI
Oyun dört bölümden oluşmaktadır. Dizi halinde başlayan oyuncular ortaya daire yapıp, oyun figürlerine geçerler. Kız ve erkeklerden oluşan oyuncular elleri bellerinde sekerek ve sağa sola kıvraklı gelinin yapmış olduğu yürüyüş tarzıyla hareket ederler. Daha sonra ikinci figüre geçerler. Beşer defa hep birlikte içe ve dışa ayak atarak oyunu devam ettirirler. Üçüncü figürde oyuncu eşler ellerini birbirlerinin omuzlarına koyarak oynarlar. Son figür olarak ta eşler yüz yüze gelmek şartıyla ellerin bir birine vurulması, sonra tutularak ilk figüre geçilir ve oyun böylece tamamlanmış olur.
ÖTE YÜZ
Bu oyun köy düğünlerinde oğlan evine gelen gençler arasında oynanmaktadır. Bu oyun kız evi tarafından seyredilmek için büyük özen içinde beklenilir. Bu oyunun oynama şekli: Oyuna dizi şeklinde başlanır. Ayak topukları sola, sağa konarak oyuna başlanır. Ayaklarla birlikte başlarda sola, sağa döner. Dizi daire şeklini alınca, sekerek topuk hareketlerine geçilir. Burada dire parçalara kopmak suretiyle ikişerli veya daha çok sayıda gruplara geçilir. Bu gruplar karşılıklı birbirlerine bakarlar. Sonra bu gruplar sağa, sola dönerek oyunu tamamlarlar. Geriye doğru hareketle yeniden diziyi oluşturup, oyunu bitirirler.
YUMRUK OYUNU
Bu oyun gece ve gündüz oynanabilir. Oyunda önce yumruk oyuncuları seçilir, iki taraflı dizilirler önce bir taraftan bir kişi oynayarak orta yere kadar gelir sırtını döner, karşı taraftan yine oynayarak gelen bir oyuncu ona hızlı bir şekilde vurur. Oyun dönüşümlü olarak bu şekilde devam eder. Yumruk kişinin duruş şekline göre kol pazusuna vurulur, sırt veya başka bir bölgeye vurulan yumruk geçersiz sayılır ve düğün yöneticileri tarafından cezalandırılır. Figür ve çalgısıyla izleyenlere heyecan veren ve davul zurna eşliğinde oynanan bu oyun zamanla terk edilmiştir.
SERÇE OYUNU
Bu oyun genellikle akşam veya geceleri oynanır. Özel bir çalgı havası vardır. Oyunda bir ebe ve on, on beş kişiden oluşan oyuncular yer almaktadır. Bu oyuncular baş taraftaki ebenin yaptığı her hareketi davul zurna eşliğinde çalan havaile birlikte tekrarlamak zorundadırlar. Bu hareketler ne kadar zor ve ilgi çekici olursa oyun o kadar heyecanlı olur. Hareketleri yapamayan oyuncuya ebe elindeki deri kemer veya benzeri bulunan bir nesneyle vurur. Bu hareketler oyuna has hareketler olduğu gibi ebenin bulduğu hareketlerde yapılmaktadır. Örneğin sırta çocuk almak, yerde takla atmak, komik hareketlerde bulunmak, yerde sürünmek, sırada bulunan oyuncuların burnunu tutmak, sırtına binmek, tek ayak üstünde sekmek, yanındaki oyuncuyu dövmek gibi daha birçok oyun figürü yapılarak oynanır.
YÜKSÜK OYUNU
Akşamları oynanan bir oyundur. Oyunda iki grup tarafı vardır. Yüksük oyunu için kullanılan altı fincandan birinin içine bir yüksük konarak bütün fincanlar ters çevrilir, karşı taraftan yüksüğün hangi fincanda olduğunu bulunması istenir. Yüksüğü bulan kişi kendi tarafına bir puan kazandırırmış olur kazandıramayan tarafa ise çeşitli cezalar verilir. Bu cezalar çoğu zaman zor ve yerine getirilmesi imkânsız gibi de görülür. Bu cezalardan bazıları kalburla su taşımak, tavana bağlanmış bir soğanı eller bağlı olarak ağzı ile alması gibi daha birçok çeşitli cezalar uygulanarak oynanan bir oyundur.
ZUMBUK OYUNU
Düğünlerde veya diğer toplantı günlerde oynanan bir oyundur. Odada oturanlar tarafından oynanır. Örneğin kız evinden iki erkek kişi odanın kapısında durur, odada bulunan kalabalık arasından her hangi bir kişi odanın ortasına çağrılır, çağrılan bu kişiye kız evinden gelen kişiler tarafından uygun bir ceza verilir. Bu cezalar genelde türkü söyleme, taklit yapma veya fıkra anlattırmak şeklinde olur. Eğer bu kişi istenilenleri yapamazsa önceden oyuna göre hazırlanmış dışı yumuşak içi sert nesnelerle doldurulmuş bir yastıkla dövülür.
TURA OYUNU
Deriden yapılmış kemer kullanılarak gençler tarafından oynanır. Gelin almadan önce kız eviyle oğlan evi arasında oynanır. Bu oyunda iyi koşmak önemlidir. Dayak yeme marifetinde oyunda olan gençlerin acıya karşı dayanıklılıklarını ispat etmesini gerektiriyor.
AVŞAR AĞIRLAMASI
Bu oyunu Kadın erkek beraber oynayabildiği gibi erkeklerden daha çok kadınların oynadıkları bir oyundur. Aslında davul zurna ile de oynanan bir oyundur. Oyun çok aksaktır, ağır bir şekilde oynanır. Oyun ritmini yakalamak çok zordur, yanlama hareketlerle oynanır Bu oyun Yapı ve Kredi Bankası’nın 1960’lı yıllarda düzenlemiş olduğu şenlikte, Pazarören ’den katılmış olan ekip bu oyunu bütün Türkiye’ye ve yurt dışına tanıtmıştır. Oyunun notasının tamamı Ruhi Su tarafından hazırlanan “100 Türk Halk Oyunu” adlı eserde mevcuttur.
